İlk kez 1805 yılında Fransız bilgin Charles Athanase Walckenaer (1771-1852) tarafından Thomisus Onustus adıyla tanımlan halk arasında da “İnsan yüzlü örümcek” olarak da bilinen köşeli yengeç örümceği, Denizli’nin Merkezefendi ilçesinde pazarlama işinde çalışan Burak Deniz Tutkun tarafından hayvanları beslerken bulundu. Arıyı öldürürken örümceği bulan Burak Deniz Tutkun, örümceğe yakından baktığında insan yüzüne benzediğini görerek hayrete düştü. Gördüğü örümceğe inanamayan Tutkun kavanoza koyarak arkadaşlarına gösterdi. Araştırmalara başlayan Tutkun, örümceğin Türkiye’de sadece 6 kez görüldüğünü ve kendi bulduğunun ise 7’ncisi olduğunu öğrendi. Üzerinde bulunduğu çiçeğin rengine bürünerek yırtıcılardan korunan insan yüzlü örümceği arı ve büyük sineklerle besleyip gözü gibi bakmaya başlayan Tutkun, ardından örümceği doğal yaşam alanına bıraktı.
İnsan yüzüne benzediğini görünce ilk başta inanmayıp arkadaşlarına gösteren Tutkun, “İşyerimde dolaşırken hayvanlara yem veriyordum. Dalın üzerinde arının can çekiştiğini gördüm ve baktım üzerinde insan yüzlü örümcek vardı. Tuttum ve ofise arkadaşların yanına götürdüm. Arkadaşlara gösterdim ve insan yüzlü olduğunu iyice fark ettik. Kaçmasın diye kavanoza koyarak araştırmalar yaptık. Türkiye’de 6 tane olduğu ortaya çıktı ve et, maydanoz, arı ile besleniyormuş. Endemik bir tür sanırım. Sonra sosyal medyaya atınca bazı arkadaşlar ulaştı. Biz de araştırmasını yaparak Türkiye’de 7’ncisinin bizde olduğunu gördük. Örümceği bulunca arkadaşa götürdüm ve o da çok şaşırdı. Herkes şaşırıyor, arayıp soruyorlar ve kimisi sahte olduğunu söylüyor. Örümceği sonrasında doğal ortamına salacağım. Çünkü biz ne kadar besleyebiliriz? Besleyemeyiz. Doğasında üreyerek çoğalsın, bunun tabii ki de çifti vardır” dedi.
