Ak Parti Denizli Milletvekili ve MKYK Üyesi Av. Cahit Özkan 28 Şubat Darbesi’nin yıl dönümü vesilesiyle medya mensuplarının sorularını yanıtladı.
Darbelerin arkasındaki dış güçler 2010’lu yıllarda bu kez Fetö’yü kullandığını ifade eden Özkan, darbeci, vesayetçi anayasanın imkanlarını kullanarak kamu kurumlarına sızan Fetö 17 – 25 aralıkta umduğunu bulamadığını, bu kez 15 temmuz hain darbe ve işgal girişimine kalkıştığını belirtti.
“15 TEMMUZ İLE 28 ŞUBAT DARBESİ PEK ÇOK KONUDA BENZERLİK GÖSTERMEKTEDİR”
Özkan sözlerine şöyle devam etti:
“Bu bağlamda unutulmaması gereken nokta 17/25 Aralık Fetö’nün yargı üzerinden gerçekleştirdiği darbe teşebbüsüdür. Bunda başarılı olamayınca, MİT tırları operasyonunu yapmıştır. Bunda da başarılı olamayınca, bu kez, hendek kazan pkk ile işbirliğine girerek, yaygın terör eylemleriyle anayasayı işlemez hale getirip, “hükümeti düşürmeyi” hedeflemiştir. Tüm bunlarda başarısız olan hain fetö terör örgütü, yaş kararları ile silahlı kuvvetlerdeki örgüt üyelerinin tasfiye edileceğini öğrenince, 15 temmuz’da, hain darbe ve işgal girişimine kalkışmıştır. 15 temmuz büyük ihanet gecesi, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın milletimizi meydanlara ve havalimanlarına daveti ile, aziz milletimiz iradesine sahip çıkmış Fetö ihanetini püskürmüştür. Halkımızın sokaklara çıkması, darbe kalkışmasının oluşturacağı olası zararı ve ekonominin çökmesini önlemiştir.
15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışması ile 28 şubat darbesi ile pek çok konuda benzerlik gösterdiğini vurgulayan Özkan: “Her ikisinde deyargı önemli rol üstlenmiştir. Her ikisinde de medya, önemli rol üstlenmiş, sözde algı ile şartların olgunlaştırılmasına hizmet etmiştir. Her ikisinde de üniversiteler üzerinden algı yönetilmiştir. Her ikisinde de işadamlarının desteği alınmıştır. Her ikisinde de sivil toplum kuruluşları, darbecilerin istediği algıyı yönetme konusunda vazife ifa etmiştir. Her iki darbede de, kumpaslarla dizayn ettikleri siyasilerden destek almışlardır. Özetle ne 60 darbesinin 80 darbesinden, ne 80 darbesinin 28 şubattan, ne de 28 şubatın 15 temmuzdan hiçbir farkı yoktur” dedi.
“28 ŞUBAT VE 15 TEMMUZ DARBELERİ KÜRESEL BİR HAÇLI SALDIRISIDIR”
28 şubat darbesinin, sadece ülkemizi hedef alan bir darbe değil aynı zamanda (Amerika’da, Avrupa’da, Çin’de, Rusya’da, Afrika’da, Ortadoğu’da, Asya’da) “Dünyadaki bütün müslümanları” kapsayan, “küresel” bir haçlı saldırısı olduğuna değinen Özkan: “1990’lı yılların başından 2002 seçimlerine kadar hukuken ve fiilien devam eden uzun darbe süreci içinde, milyonlarca kişi bu darbenin mağduru olmuştur. 28 Şubat darbesi, 2002 yılında milletin partisi Ak Parti’ nin iktidara gelmesiyle başlayan anayasal ve yasal demokratikleşme reformları sayesinde etkinliği zayıflatılmıştır. 2002 yılından itibaren, bu darbede hakları gasp edilenlerin mağduriyetleri, giderilmeye, hakları iade edilmeye başlamıştır. Türkiye’nin, dünyada ve bölgesinde daha güçlü bir devlet haline gelmesinin ön şartı, darbe ve darbeye teşebbüs defterlerinin, bir daha açılmamak üzere kapatılmasına bağlıdır.”diyerek sözlerine son verdi.
