enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3578
EURO
35,0024
ALTIN
2.326,06
BIST
9.124,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli
Parçalı Bulutlu
28°C
Denizli
28°C
Parçalı Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
28°C
Pazar Açık
28°C
Pazartesi Az Bulutlu
30°C
Salı Az Bulutlu
27°C

Kalp Hastalarına Oruç Uyarısı

Kalp Hastalarına Oruç Uyarısı
16.05.2018
A+
A-

Denizli Acıpayam Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uz. Dr. Serdar Güler ramazanda oruç tutmak isteyen kalp hastalarına önemli uyarılarda bulundu.

 Ramazanda oruç tutmak isteyen kalp hastalarının mutlaka kontrolden geçmesi gerektiğini söyleyen Kardiyoloji Uz. Dr Serdar Güler, çoğu kalp hastasının hekimlerine haber vermeden gizlice oruç tuttuğunu söyledi. Ramazan ayının yaz mevsiminin uzun ve sıcak günlerine denk gelmesinden dolayı, dikkat edilmediği takdirde, oruç tutmanın sağlık açısından bazı riskleri de beraberinde getirebileceğinden bahseden Güler, özellikle Ege Bölgesi’nde yüksek hava sıcaklıkları ile birleşen açlığın halsizlik, yorgunluk ve tansiyon problemlerine neden olabileceğine değindi.

 Oruç, Kalp ve Damar Hastalarını Nasıl Etkilemektedir?

Kalp ve damar hastalığı tedavi edilmemiş kişiler için oruç tutmanın risk olacağını belirten Serdar Güler; “Özellikle bol yağlı, kalorili ve hızlı yenilen iftar yemeklerinden sonra bu hastaların kalp krizi geçirme riski artmaktadır. Kalp yetersizliği olan kişiler, vücutlarında artan tuz ve suyu azaltmak için idrar söktürücü ilaçlar kullanır. İlaçların etkisi nedeniyle oruç zamanı aşırı su ve tuz kaybı olabilir. Bu durum, bayılmalara ve hatta şoklara neden olabilir. İftarda vücuda yüklenen aşırı tuz ve su, zaten sınırda pompalama gücü olan kalbi aşırı çalışmaya zorlar.  Bunun yanında bol ve hızlı yemek sonrası, sindirim sisteminin kan dolaşım hızı artar. Bu da kalbe ek yük binmesine neden olur. Bazı kurallara uyulduğunda oruç tutmak, kalp hastalığını olumsuz yönde etkilememekte ve ani krizlerin görülme riskini azaltabilmektedir. Fakat iftarda aşırı miktarda, kalorili, yağlı yemek tüketimi, gündüz içilemeyen sigaraların iftar sonrası yoğun bir şekilde içilmesi hastalar için risk oluşturmaktadır. Ramazan ayında hastanelerin acil servislerine, iftar ile sahur arasında tokluk süresinde başvuru olmaktadır. Ramazanda özellikle iftardan sonra sınırda veya gizli olan kalp ve damar hastalıkları, bir kalp krizi ile ortaya çıkabilmektedir. Eğer, iftarda kısa sürede aşırı yemek yeme alışkanlığı olmazsa, Ramazan ayında kalp krizi görülme sıklığı azalacaktır. Kalp ve damar hastalığı riski olan kişiler oruç tutmak istiyorlarsa mutlaka kardiyoloji polikliniğinde kontrolünden geçmelidirler. Ayrıntılı muayene ve öykü sonrası doktorunuzdan gerekli tavsiyeleri almanız hayati önem taşımaktadır” dedi.

Kalp ve Damar Hastaları İftarda ve Sahurda Neler Yemelidir?

Kalp ve damar hastalıklarının hiçbir belirti vermeden sessizce olabileceği gibi kişinin günlük aktivitelerini engelleyecek seviyede problem çıkaran şikayetlere de dönüşebileceğinin altını çizen Uz. Dr. Serdar Güler; “İftarda hızlı yemek yenilmesinden kaçınılmalıdır. Hamur işlerinden vazgeçilemiyorsa kızartılmamış ve fırında pişirilmiş, bol sebzeli ve ölçülü yenmesine dikkat edilmelidir. Mercimek, nohut ve fasulye tavsiye edilmekle birlikte baklagillerin sindirimi zor olduğundan az miktarda yenmelidir. Midenin asit salgısını azaltan baharatlar Ramazan ayında az tüketilmelidir. Sahurda ise çok yemek uzun süre tok tutar inancından vazgeçilmelidir. Çünkü ne kadar çok ve hızla kan şekerini yükselten tatlılar yenirse, o kadar çok acıkılır. Sahur sofraları kahvaltı gibi hazırlanmalıdır. Su ve mineral ihtiyacını karşılayacak gıdalar yanında ölçülü miktarda yumurta, yoğurt, süt, peynir ya da lifli gıdalar tüketilmelidir. Bunlar hem kan şekerinin yavaş yükselmesini sağlar hem de aşırı mide salgısına neden olmadıkları için acıkmayı da geciktirir” dedi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.