enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2758
EURO
35,0631
ALTIN
2.473,29
BIST
10.509,15
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli
Açık
32°C
Denizli
32°C
Açık
Cumartesi Az Bulutlu
32°C
Pazar Açık
32°C
Pazartesi Açık
34°C
Salı Parçalı Bulutlu
34°C

Anne – Baba ve Çocuk İletişimi Nasıl Olmalı?

Pamukkale Tv’de hafta içi her gün yayınlanan “Yeni 1 Gün” programının konuğu bireysel aile ve çift danışmanı İlay Yeniçeri oldu.  Anne – Baba ve Çocuk iletişiminin nasıl olması gerekliliği üzerine tavsiyeler veren Yeniçeri, çocuklarda herhangi bir başarısızlık varsa ebeveynlerin kendi içlerine dönüp bakmaları gerektiğini ifade etti.

Anne – Baba ve Çocuk İletişimi Nasıl Olmalı?
25.09.2018
A+
A-

Yeniçeri, yeni eğitim-öğretim yılının açılmasıyla beraber aile ve çocuğun karşılaşabileceği problemleri açıkladı. Yeniçeri, “Okula yeni başlayan çocuklar için okula başlama ve okula alışması gibi problemler olabiliyor. Daha ilerisi için de ergenlik döneminde ortaokul, lise olabilir okula devam etme durumu var. Çocuğun derslerle alakalı, eğitimle alakalı ya da tamamen anne- baba ile alakalı problemleri olabiliyor. Bu şekilde çatışmalar çıkabiliyor” şeklinde sıraladı.

SONUÇ DEĞİL, SÜREÇ ODAKLI OLUNMALI

Ailelerin özellikle de karne dönemlerinde çocukları ile başarıyı olduğu kadar başarısızlığı da paylaşması gerektiğini dile getiren Yeniçeri, “Ailelerin yaklaşımı her şeyden önemli. Bir aileye çocuğun başarısız dendiğinde acaba bu sadece çocuğun yeterince çalışmaması mı? Bence sadece yeterince çalışmamak değil bu. Bunun arkasında aile var, anne var baba var anne ile babanın kendi arasındaki ilişki var, çocukların anne ile babayla ilişkisi var. Eğitim sistemi var, pek çok faktör var. Çocukların arkadaşlarıyla ilişkisi var, sosyal hayatı var. Belki hobilerinin olmaması var. O yüzden başarısız diye bir tek çocuğa bağlanmaması gerektiğini düşünüyorum. Çocuk başarılıysa ebeveynler başarıyı sahiplenir ama çocuk başarısızsa sadece çocuğa mal edilir. Başarısızlıkta sahiplenilmeli. Başarısız kelimesine de karşıyım. Başarısızlık kime göre, neye göre başarısızlık bunun yerine yeterince çalışmamış denebilir. Belki o çocuk başka bir alanda başarılı olacak. Başarı, sonuç odaklı olmamalı, süreç önemli olmalı” ifadelerine yer verdi. 

ÇOCUĞUNUZA HER DURUMDA GÜVENDİĞİNİZİ GÖSTERİN

Ebeveynlerin çocukların başarılı da olsa başarısız da kendi çocukları olduğunu ve bunun çocuklara gösterilmesi gerektiğini ifade eden Yeniçeri, “Çocuğa ‘ben her ne olursa olsun seni çok seviyorum, senin arkandayım, sana güveniyorum’u hissettirilmeli. Bunu ailenin kullandığı dil ile yapmalı aynı zamanda sadece dili kullanarak değil, davranışla da göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Başarısız çocuk kötü çocuk değil. Mutlu çocuk olsun, ailede iletişim olsun o çocuk zaten başarılı olur” dedi.

“DENGE ÖNEMLİ”

Yeniçeri, sözlerine, “Çocuğunuza güvendiğinizi gösterin, çocuğunuzu takip edin ama çokta dibinde olmayın. Çok müdahale, çok takip sonrası özgüvensiz ve şüpheci, korkak bir çocuk yetiştiriyoruz. Bu da yanlış. Biraz da görünün, ‘ben burdayım’ deyin ama çekilin. Denge önemli. Burada ebeveynler empati kurarak kendilerinden pay çıkartmalı. Örneğin eşler arasında biri fazla müdahale ettiği zaman rahatsızlık duyulduğuna göre, o çocuk bir birey oluyor ve bocalama yaşıyor. Çok müdahale edilirse çocuğa bu sefer aileyi arıyor. Bu sefer iş hayatında patronunu mu anneye babaya benzetecek. Bağımlı bir çocuk yetişecek” şeklinde devam etti.

“ÖFKE BİR ŞEY SAKLIYORDUR”

Yeniçeri, öfke problemi yaşayan çocuklar için ailelerin çocuklarını dinlemesi ve duygularını ifade etmelerini izin vermeleri gerektiğini vurguladı. Yeniçeri, “Öfke ikincil bir duygudur. Hiç bir zaman birincil bir duygu değildir. Öfke bir şey saklıyordur. Durduk yere üzülürüz, seviniriz ama durduk yere öfkelenmeyiz. Öfke genellikle üzüntünün saklayıcısıdır. Çocuk üzülüyor bir durumda ağlamak istiyor ama ağlayamıyor bu sefer öfke ortaya çıktı. Öfkenin sakladığı şey ne onu bulmaya çalışmalıyız. O yüzden de dinlemeliyiz. Zaman ayırın” dedi.

ROL MODEL: EBEVEYN

Çocukların duygularını ifade etmesi için öncelikle ebeveynlerin kendi içlerinde duygularını çözümleyip, ifade etmeleri gerekliliğine değinen Yeniçeri, “Biz kendimizden başlayalım ki duygu ifadesine çocukta bizden öğrensin. Çocuğa biz rol model oluyoruz. Çocuğa örnek olmalıyız. Önce anne baba kendi içindekini çözmesi, duygularını ifade etmesi ondan sonra çocuktan kendisini ifade etmesini öğrenmek gerekiyor” dedi. 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.