Türk Eğitim Sendikası dün akşam Denizli’de genişletilmiş iştiare toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya TES Genel Başkanı Talip Geylan da katıldı.
Türk Eğitim Sen (TES) Genel Başkanı Talip Geylan, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) adil, hakkaniyetli, kul hakkına saygılı bir yönetim anlayışını hayata geçirmesini istediklerini söyledi.
TES Genel Başkanı Talip Geylan, Denizli Şubesi’nin düzenlediği genişletilmiş istişare toplantısına katıldı. Liva Düğün salonunda gerçekleştirilen toplantıya TES Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yaşar Şahindoğan, TES Denizli Şube Başkanı Emre Erdoğan, Sendikanın ilçe ve okul temsilcileri katıldı. Toplantının açış konuşmasını yapan TES Şube Başkanı Emre Erdoğan, sendikanın yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Geylan, “MEB teşkilatlarının sendikal, vakıf, cemiyet görünümlü işgalci çetelerden kurtarılarak, eğitimin ve eğitim çalışanlarının ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda yönetildiği bir düzende bizler de her zaman taşın altına elimizi, gövdemizi koyarız” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilen Ziya Selçuk’tan umutlu olduklarını belirten Geylan, “Yeni Bakanımıza yaptığımız ziyarette eğitim alanında yaşanan sorunları tek tek dile getirdik. Bu sorunları bir rapor halinde kendisine ilettik. Bakan Selçuk’tan umutluyuz. Öğretmen yetiştiren bir öğretmen olan Sayın Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanı olması eğitim camiasında heyecan uyandırmıştır. Dileriz, bu heyecan, çalışanların motivasyonunu artıran adaletli bir yönetim anlayışı ile devam eder. Bakan’ın devir-teslim töreninde ortaya koyduğu öğretmen ve çalışan odaklı tutumunun, MEB’in merkez ve taşra teşkilatlarındaki yerleşik anlayışa da sirayet etmesini temenni ediyoruz.’’ diye konuştu.
Sendikal ayrımcılığın önüne geçilmesini isteyen Geylan, “Daha objektif bir uygulama için sözlü sınavdan vazgeçilmelidir. Daha objektif bir uygulamanın sağlanması için sözlü sınavdan vazgeçilmelidir. Sözlü sınav yerine daha objektif bir sınav sistemi olan yazılı sınav sisteminin benimsenmesi gerekmektedir. Eğitim çalışanları, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve eğitim kurumlarının yöneticileri tarafından mensup olduğu Sendikalar bahane edilerek haksız uygulamalara maruz kalmakta, çalışanlar lehine verilen Mahkeme kararları dahi türlü bahanelerle uygulanmamaktadır. Bu noktada Bakanlığınızca sendikal ayrımcılığa neden olan tutum ve davranışların engellenmesi yolunda somut tavır alınmalıdır.
Öğretmen atamalarının yetersizliği. Sürekli dile getiriyoruz. Bakanlığımız 100 bin civarında öğretmen açığımız olduğunu belirtti. 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılında 63 bin civarında ücretli öğretmen okullarımızda çalışmıştır. Yapılacak olan 20 bin öğretmen ataması yetersiz kalacağından 40 bin ek atama yapılması ilk etapta öğretmen ihtiyacını karşılama noktasında faydalı olacaktır. Sözleşmeli öğretmen istihdamı ile amaçlanan kalkınmada öncelikli bölgelerdeki öğretmen ihtiyacının karşılanması ise, bu sorunun çözümü sözleşmeli öğretmen istihdamı yerine, Zorunlu Hizmet tazminatı gibi yöntemlerle bu bölgelerde çalışmayı cazip hale getirmek olmalıdır. Sözleşmeli öğretmenlik, çalışma barışını da bozmaktadır. Bu sebeple sözleşmeli öğretmen istihdamından derhal vazgeçilmelidir. Sözleşmeli öğretmenlerimizin tamamının kadroya geçirilmesi, kadroya geçiş süreci tamamlanana kadar kadrolu öğretmenlerin yararlandığı tüm mali ve özlük haklardan yararlandırılması gerekmektedir” diye konuştu.