Girişimci Bir Kadının Hikayesi…
Denizli’nin girişimci kadınlarından biri… Cemile Özdemir. Küçük yaşta mutfağa girmiş, sonrada mutfakta olmayı, yemek yapmayı çok sevmiş bir kadın. Cemile Hanım, 8 yıl evinde sipariş üzerine yemek yaptıktan sonra, nihayet ev yemekleri ve Hatay yemeklerini yaptığı kendi işyerini açmış. Nihayet diyorum çünkü her yıl kendi lokantasını açmaya niyetlense de, ancak 8 yıl sonra buna cesaret edebilmiş… Cemile Özdemir ile girişimcilik hikayesini konuştuk.
Aslen Hataylıyız. Eşim Mehmet Bey emekli öğretmen. Sibel isminde bir kızım, Burak isminde de bir oğlum, Kaan isminde de 9 yaşında bir torunum var. Ben küçük yaşta mutfağa girdim, sonrada mutfakta yemek yapmayı çok sevdim. O gün bugündür yemek yapıyorum.
Oğlum Pamukkale Üniversitesi’ni kazanınca biz de onunla birlikte Denizli’ye geldik. Oğlum okulu bitirdi, atandı. Biz de Denizli’yi sevince burada kaldık.
Küçük yaştan beri yemek yapıyorum ve yemek yapmayı çok çok seviyorum. Kendi kendime bir şeyler yapmak istedim ve 8 yıl önce sipariş üzerine Hatay Mutfağına özgü yemekler yapmaya başladım. Bir iki derken siparişlerin arkası gelmeye başladı. Tadına bakan herkes yemeklerimi çok beğendi. Kendi lokantamı açmayı düşünüyordum ama korktuğum için her yıl öteliyordum. 4 yıl önce Girişimcilik Kursuna gittim. Yapabilir miyim, yapamaz mıyım derken 8 yıl sonra eşimin ve çocuklarımın desteğiyle kendi lokantamı Haziran ayında açtım. Ruhsat alım süreci çok uzun sürdüğü için biraz gecikti. Lokantamızda öğleyin okul arasında çocuklarımıza yemek veriyoruz. Öğrencilerimiz, velilerimiz, öğretmenlerimizle, komşularımızla büyük bir aile olduk. Öğrencilerimiz bizim çocuklarımız gibi. Onlar yemek yerken hepsiyle tek tek ilgileniyoruz. Velilerimiz bu konuda bize güveniyor. Çok güzel bir ortamımız oluştu.
Girişimcilik kursuna 4 yıl önce gitmiştim. İş yerimizi kendi imkanlarımızla açtıktan sonra KOSGEB Kadın Girişimcilik Desteğinden faydalanmak için projemizi hazırladık ve sunduk. Projemiz kabul edildi, süreç devam ediyor. KOSGEB’in kadınlara verdiği destek önemli. Yaptığınız masraflara destek oluyor. Bu destekle geleceğe dair daha güvenli bakıyoruz.
Sabahları simit ve poğaça çeşitlerimizi hazırlıyoruz. Öğleyin de sulu yemek çıkartıyoruz. Bunun yanı sıra Hatay Mutfağı’ndan Tepsi Kebabı, içli köfte, künefe, mantı, patlıcan kebabı, şiş börek, biberli ekmek gibi lezzetlerimizi sunuyoruz. Halen sipariş veren müşterilerimiz oluyor. Hepsine birden yetişmek zor, bu nedenle vakit olursa sipariş alıyorum. Sabah erken saatlerde mutfağa giriyorum ve geç saatlere kadar lokanta da oluyorum. Lokantamızda çalışanımız yok ama her zaman bana yardım eden dostlarım var. Onların desteği de çok fazla, hepsine teşekkür ediyorum.
Bir kadının kendi ayakları üzerinde durması için illaki bir yerde çalışması, bir dükkan açması gerekmez. Evden de yapılabilecek birçok iş var, yemek olabilir, el işi olabilir… Bu şekilde aile ekonomisine katkıda bulunabilirler.
Röportaj: Ayşe Selçuk Kağ