Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce Denizli’de basın mensupları ve vatandaşlarla buluştu. Parti il binasında basın toplantısı düzenleyen Muharrem İnce, her ay bir şehre önceden haber vermeden ziyaret gerçekleştirmeye karar verdiğini söyledi. Bu kapsamda ilk ani ziyaret Denizli’ye gerçekleşti. İnce, bu ani ziyaretlerin amacının örgütlerin hareket kabiliyeti görmek olduğunu söyledi. Bu tür ziyaretlerin devam edeceğini belirten İnce, Denizli’nin sınavı geçtiğini belirtti.
İnce konuşmasında ekonomi temelli eleştirilerde bulundu. Dolardaki artış, şeker fiyatlarına, tarımdaki gübre fiyatlarına zamlar ve faturalardaki durumun vahim olduğunu belirten İnce;”Cumhurbaşkanı ekonominin kitabını yazdım diyeceğine, kitap okusaydı bu durumda olmazdık”dedi.
İnce açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 50+1 sistemi hakkındaki soruya cevap veren İnce;”50+1’i getirirken Erdoğan ve AK Parti taraftarları bu sistemin omurgası demişlerdi. Şimdi alamayacaklarını görünce bu sistemi tartışmaya açıyorlar. Seçimler 5 yıldan 4 yıla indirildi, sonra tekrar 5’e çıkarıldı. Türkiye deneme tahtası değildir. Erdoğan’ın talepleri doğrultusunda Türkiye’nin anayasası şekillenemez. Önce bu kafadan vazgeçmeliyiz. Erdoğan anayasaya uyarsa bu daha sağlıklı olur”dedi.
Son dönemde dillenen üçüncü ittifak söylentileri hakkında İnce;“Henüz gündemde seçim yokken ittifakları konuşmayı doğru bulmuyorum. İttifak olmaz demiyorum. Seçime 3 ay kala ittifaklar olabilir. Ortada seçim yokken ittifaklarla yol yürümeyi siyasi partilerin kendi tabanına hakareti olarak görüyorum. İddiasızlık olarak görüyorum. Biz Memleket Partisi olarak tek başımıza iktidar olmak için çalışacağız. Doğruya doğru yanlışa yanlış diyeceğiz” diye cevap verdi.
Çeyrek altın fiyatının 1000 TL’yi bulmasını değerlendiren İnce;”Bakın gram altın Erdoğan’ın icadıdır. AK Parti iktidarı öncesi çeyrek altını yabancılara takardık. Şimdi çeyrek altını yeğenlere takabiliyoruz. Çeyrek altın bilezik yerine geçti. Bu kafayla giderlerse dolar 15 lira olur” ifadelerini kullandı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Helalleşelim’ çağrısı hakkında konuşan İnce;”Helalleşmek güzel birşeydir. Helalleşmek dinsel bir terimdir. Vicdani bir terimdir. Barışçıldır. Buna hiçbir itirazım yok. Hesaplaşma siyasi bir terimdir. Hesaplaşmak seçim meydanlarında olur. Aklanmak hukuki bir terimdir. Seçimi kazanınca aklanmış olmazsınız. Sayın Kılıçdaroğlu ‘Helalleşmenin’ altını doldurmadı. Benim merak ettiklerim şunlar; Alevilere haksızlık ettik helalleşelim diyorsa kabulüm. 12 Eylül zindanlarında işkence gören solcular, sağcılarla helalleşelim diyorsa kabulüm. Silivri’de eziyet gören kumpasla inim inim inleyen insanlarla helalleşelim diyorsa kabulüm. Ama ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ diyenlerle helalleşecekse burada ben yokum. Camileri ahır yaptı yalanını söyleyenlerle helalleşecekse burada da yokum. İkinci dünya harbinde camilere saman dolduruldu ama içine savaş için silah saklandı. Bugün bunu farklı anlatırsan yalan söylersiniz. Pandemide Erdoğan camileri kapattı. Biri çıkıp Erdoğan camileri kapattı derse yalan olur. Bunu kastediyorsa burada da yokum. Atatürk soykırım yaptı diyenlerle helalleşecekse orada da yokum. Bu ülkede yıllarca sahte mağduriyetler yaratıldı. Bunlarla helalleşecekseniz biz burada yokuz. Mesela Kılıçdaroğlu kendisini desteklemediği için parti dışına itilmiş arkadaşlarıyla helalleşecek mi? Altını doldurması lazım.”şeklinde konuştu.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin EYT sorunu çözülsün, kadın cinayetlerinde ‘idam’ tartışılabilir açıklamalarını değerlendiren İnce;“ Elektrik faturalarında TRT payının kaldırılması gerektiğini il ben söyledim. Hükümet kaldırdı teşekkür ediyorum. Yetmez sayaç okuma bedelleri de kaldırılmalıdır. Yetmez doğalgazdaki KDV de indirilmelidir. Gelelim EYT’lilere nedir bu EYT? EYT’li devlete karşı görevini yapmış. Yani 25 yıl primini ödemiş. Görevini yapmış. Şimdi sıra devlette. Devlette görevini yapmalı. Kayın cinayetlerine gelirsek; İdam tartışmaları bu toplumda fazla olmaya başladı. Kadın cinayetlerinde çok rahatsız olan bir partiyiz. Partimizin ilkelerinden biri kadına şiddet ve çocuk istismarını yüksek sesle kınamayan partimize üye olamaz. Ama bu idam tartışmalarının seçimde oy için kullanılmasını doğru bulmuyorum. Mecliste çoğunlukları var. Ne yaparlar, ne yapabilirler diyorum. Çünkü uluslararası sözleşmeler var. Yapamayacakları şeyi meydanlarda konuşmalarını samimiyetsiz buluyorum.
