enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2482
EURO
34,6832
ALTIN
2.394,35
BIST
10.247,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli
Az Bulutlu
23°C
Denizli
23°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
24°C
Cuma Hafif Yağmurlu
22°C
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Açık
24°C

Türkiye dünyanın en sinirli 2. ülkesi seçildi.. Psikolog Hecebil:”Öfkenin arkasında temel ihtiyaçların karşılanamaması var”

Çocuk Psikolojisi Derneği Başkanı, Denizlili Psikolog Süleyman Hecebil, en sinirli ikinci ülke seçilen Türkiye’deki toplumun öfkesini nedenlerini, KPSS skandalının adaylar ve toplum üzerindeki etkilerini Egeyön TV’de anlattı. Hecebil, “Umudumuzu kaybedersek yerini öfkeye bırakır. Öfkenin arkasında temel ihtiyaçların karşılanamaması var. KPSS devletle vatandaş arasındaki psikolojik kontratı alt üst etmiştir. Farklı bir ekmek için farklı bir tekniğe, güvene ihtiyaç var. Bunu sağlayabilecek en önemli şey adalettir. Herkesin inandığı, güvendiği, sarıldığı bir adalet sistemini getirmemiz lazım. Adalete güvensizlik insanların kendi adaletini aramasına neden olur. Liyakat ve emeğe değer verilen sisteme ihtiyaç var.” dedi.

Türkiye dünyanın en sinirli 2. ülkesi seçildi.. Psikolog Hecebil:”Öfkenin arkasında temel ihtiyaçların karşılanamaması var”
21.08.2022
A+
A-

Çocuk Psikolojisi Derneği Başkanı, Denizlili Psikolog ve Türkiye siyasetini yakından takip eden Süleyman Hecebil Egeyön TV’de Oral Can Tatar’ın sorularını yanıtladı. Hecebil, Türkiye’de toplumun psikolojik durumunu, KPSS skandalının getirdiği zararları ve iktidarın toplum ve eğitim politikalarını değerlendirdi.

İşte Hecebil ile gerçekleştirdiğimiz röportaj;

Soru: ABD merkezli global düzeyde araştırmalar yapan anket şirketi Gallup, dünyanın en sinirli ülkelerini sıraladı. Buna göre, Türkiye ikinci sırada yer aldı. Türkiye’de vatandaşın içinde bulunduğu bu psikolojik durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

“ÖFKENİN ARKASINDA TEMEL İHTİYAÇLARIN KARŞILANAMAMASI VAR”

Ülkemizde toplum öfkeli hale geldi. Bunu her gün haberlerden takip ediyoruz. Hayvanlara yapılan işkenceler, kadın cinayetleri, insanların trafikteki saldırıları toplumumuzun öfkesini bize gösteriyor. Bu da araştırmalarla kanıtlandı. Ülkemizin yüzde 48’i kendini öfkeli kabul ediyor. Öfke duygusu sevinç, hüzün ve korku gibi doğal değil türev duygudur. Öfkenin arkasında başka duygular vardır. O duyguları öfke ile ifade ederiz. Türkiye’de insanların kaygıları ve korkuları var. Toplumumuzun geleceğe ilişkin belirsizlik içinde. Fiyatlar, işinin garantisi, çocuğunun eğitimi, sağlığı toplumsal öfkenin arkasındaki nedenlerdir. Umudumuzu kaybedersek yerini öfkeye bırakır. Öfkenin arkasında temel ihtiyaçların karşılanamaması da var. Toplumumuzun büyük bir kısmı yoksunluk içerisinde. İnsanlarımız sağlık hizmetlerine ulaşmakta zorlanıyor. AKP’nin ilk dönemlerindeki ‘Sağlık Reformu’ diye adlandırılan dönem çoktan bitti. Bu insanları etkiliyor. Çocuklarının eğitimleri ile ilgili insanlar büyük sorunlar yaşıyorlar. Bugün ‘iyi bir okulda çocuğum eğitim görebilecek mi?’ kaygısını yaşamayan kaç kişi vardır? Çünkü okullarımızda ciddi eksiklikler var. Bugün iflas eden insanların intihar ettiğini görüyoruz. Bu insanlar bir umudu kalmadığı için intihar ediyorlar. Ülkemizdeki insanların çoğu iflas duygu içerisinde. Bunun yanı sıra toplumsal öfkenin nedenlerinden biri de devletin başındakilerin sertleşmesidir. Devletin başındaki ne kadar sertleşirse halk o kadar sertleşir ve öfkeli toplum ortaya çıkar.

SORU: KPSS iptal oldu. Adaylar ve aileleri psikolojik olarak etkiledi. Bu yeni sınavda başarı düzeyini nasıl etkiler?

“ÖSYM İTİBARSIZLAŞTI, BUNU ÖSYM BAŞKANINI ATAYANLAR YAPTI”

Türkiye’de öfkenin sebeplerinden biri KPSS’dir. İnsanlar hazırlandı, umutlandı, kursa gittiler ve sınava girdiler. Bunun sonucunda sınav sorular sızdırıldığı için iptal edildi. KPSS skandalının sorumlusu ÖSYM Başkanı değildir. Boşuna görevden aldılar. Gelenin gidenden bir farkı yok. ÖSYM başkanının görevden alınabilmesi için tüm sınav sürecine hakim olması gerekiyor. 4-5 yıldan beri ülkemizde yeni hükümet düzeni nedeniyle kamu disiplininde bir sorun ortaya çıktı. ÖSYM başkanından bağımsız çalışan departmanlar, başkaları tarafından yönetilen veya uzaktan yönlendirilen birimler oluştu. ÖSYM başkanı bunlara hakim değildi. Adama yazık oldu. Bunun sebebi ÖSYM başkanı değil, yeni hükümet düzenidir. Önceden ÖSYM dünyanın en itibarlı yerlerinden biriydi. Kartvizitin geçmediği yerdi. Şuanda en itibarsız sınav yapan kurumu haline geldi. Bunu ÖSYM başkanını atayanlar yaptı.

“KPSS’YE GİREN ÇOCUKLARIN YEDİĞİ AYAZI UNUTACAKLARINI SANMIYORUM”

Biz evlenirken eşlerimizle nikah defterine bir imza atarız. ‘İyi günde kötü günde sahip çıkmaya’ söz veririz. Bunun yanında görünmeyen sözleşme vardır. Yazıya dökülmemiş maddeler örneğin aldatma, yalan durumunda ortaya çıkar. Evlilik sürdürülemez hale gelir. Devletle vatandaş arasında psikolojik sözleşme vardır. Bu da yazıya ve söze dökülmez. Vatandaş koruma, aldatmama, haklarını koruma, adalet bekler. KPSS devletle vatandaş arasındaki psikolojik kontratı alt üst etmiştir. Bu derin öfkenin sebeplerinden biridir. İnsanlar devlete karşı büyük güvensizlik içinde. Et kokarsa tuz atılır. Tuz kokarsa ne yapacağız? Çocuklarımızın büyük bir hayal kırıklığı var. Sınav ile umutlar istismar edildi. KPSS formalite haline gelmiştir. Liyakata dayalı seçim yapılmıyor. Mülakatta tamamen bir ideolojik değerlendirmeyle iş alımı yapılmaktadır. KPSS adalet duygusunu zedelemiştir. Sadece ÖSYM başkanını alarak ucuz kurtarmak mümkün değildir. KPSS’ye giren çocukların yediği ayazı unutacaklarını zannetmiyorum.

Soru: Toplumun psikolojik olarak toparlanması ve eğitimdeki kökleşmiş problemlerin çözülmesi için çözüm önerileriniz nedir?

“TOPLUMUN UMUDA İHTİYACI VAR”

21 yıllık AKP iktidarının eğitim sistemine zerre katkısı olmamıştır. 4+4+4 diye ucube bir sistem konulmuştur. Burada bir yaş grubu kaybı söz konusu olmuştur. Yine AKP’nin ‘muhteşem buluşlarından’ biri de liseleri nitelikli niteliksiz diye ayırmasıdır. Bu dünya tarihinde görülmemiştir. Çocuklar bununla etiketlenmişlerdir. İnsan yaşamını en olumsuz etkileyen şey etiketlenmektir. Okullarda ‘Fatih Projesi’ yaptılar. FETÖ’nün bir sürü şirketi buradan nemalandı. Bu proje de patladı. AKP’nin 21 yılda eğitim sistemine siyasi ideolojisini yerleştirmekten başka hiçbir amacı olmadı. Şuanda derslik sayısı, okul sayısı, öğretmen kalitesi, öğretmen sayısı yeterli değildir. Köy okullarını kapatıp taşımalı sistem dediler olmadı. Milli Eğitim Bakanları değişiyor ama politika değişmiyor. Şuanda değerler ve inanç üzerinden ülkemiz kutuplaştırılıyor. Toplumsal öfke söz konusudur. Bununla seçmenler konsolide edilerek iktidar korunmaya çalışılıyor. Son derece tehlikeli bir durumdur. Gün gelir bu silah geriye teper. Uzlaşmaya, kucaklaşmaya, birlikte yaşamaya insanlarımızı götürmeliyiz. Toplumun yeni bir umuda ihtiyacı var. Vaatlere ihtiyaç yok mevcut durumla yeni bir şeyin ortaya çıkmayacağı belli. Bu sistem böyle ekmek üretiyor. Girdiler değişmediği, süreç değişmediği sürece üretilecek ekmek budur. Farklı bir ekmek için farklı bir tekniğe, güvene ihtiyaç var. Bunu sağlayabilecek en önemli şey adalettir. Herkesin inandığı, güvendiği, sarıldığı bir adalet sistemini getirmemiz lazım. Adalete güvensizlik insanların kendi adaletini aramasına neden olur. Liyakat ve emeğe değer verilen sisteme ihtiyaç var.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.