CHP Denizli Milletvekili H. Teoman Sancar, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Geçmişte FETÖ’ye para basanlar, Türkçe Olimpiyatları’na sponsor olanlar, okullarında, yurt dışında kalanlar, bankalarında genel müdürlük yapanlar terfi ederken neyle suçlandığını bilmeyen vatandaşlarımız ihraç edildi” dedi.
Konuşmasına Hz. Muhammed’in, “Bir saat adaletle hükmetmek, bir sene ibadet etmekten daha hayırlıdır” hadis-i şerifini hatırlatarak başlayan CHP’li Sancar, “15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin üzerinden 2 yıl geçtiğini, bu süre zarfında hak ve adalet olgusunun işlediğinden şüphe duyduklarını” söyledi.
Yurt genelinde olduğu gibi seçim bölgesi Denizli’de de hakkında soruşturma bile açılmadan ihracına karar verilen birçok kişinin bulunduğunu kaydeden Sancar, “Vicdan muhasebesi yapılmasını istiyorum” ifadesini kullandı.
CHP’li Sancar sözlerini şöyle sürdürdü:
FETÖ darbe girişiminin ardından çıkarılan OHAL ile kanun hükmünde kararnamelerle 130 binin üzerinde devlet memuru işinden ihraç edildi. Geçmişte FETÖ’ye para basanlar, Türkçe Olimpiyatları’na sponsor olanlar, okullarında, yurt dışlarında kalanlar, bankalarında genel müdürlük yapanlar maalesef terfi ederken neyle suçlandığını bilmeyen komiserlerimiz, askerlerimiz, memurlarımız ihraç edildi.
Seçim bölgesinde yaşadığı bir olayı da aktaran Sancar sözlerine şöyle devam etti:
“Geçen gün seçim bölgemde bir benzin istasyonunda benzin alırken beni orada durduran pompacı, “ben ilimizde bir karakolda amir iken ihraç edildim. Mahkemeye çıkmadım, savcılıkça tarafımda takipsizlik kararı verildi. Beni terörist olarak yargıladılar ama hiçbir konuda tarafıma terörist olduğumla ilgili ibare verilmedi. Ben bugün, soruyorum; eğer ben terörist isem neden burada serbest geziyorum, eğer terörist değil isem, savcılığa ve mahkemeye inanıyorsak, hakkımda takipsizlik verildiyse ben neden burada, bir terör damgalısı olarak benzinlikte pompacı olarak çalışıyorum?” ifadesi kullandı.
OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvuran bu kardeşimiz gibi bir yıldan bu yana mahalle baskısıyla evinde, işinde, toplumda dışlanmasına rağmen daha hakkında verilmiş birçok insan var. Bunun kararını verecek olan yargı, bunun kararını verecek olan Komisyon çok hızlı hareket etmelidir. Adalet tecelli etmeden bir kamu kurumunun müdürü tarafından “Sen teröristsin” diye işine son verilerek o kişiyi de mağdur etmemek biz vekillerin ve bu yüce kürsünün de ana görevidir.
Geçmiş dönemde seçim meydanlarında sürekli söylediğiniz bir söz vardı, Hazreti Ömer’in “Fırat’ın kenarında bir koyun kaybolsa hesabı benden sorulur.”
Eğer bu sözü slogan edindiyseniz, bunun karşılığında binlerce vatandaşımızın mağduriyetinin önlenmesi gerekir. Hakkın ve hakkaniyetiyle birlikte bir vicdan muhasebesinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılarak mağduriyetlere son verilmesini rica ediyorum.”
